Sözcükler
SÖZCÜKTE ANLAMSeslerin bir araya gelmesiyle oluşan anlamlı en küçük yapıya sözcük denir.
1. Gerçek (temel) Anlamlı Sözcükler:
Bir sözcüğün ilk akla gelen ve sözlükte verilen tanımına gerçek anlam denir.
ÖRNEK: Çocuk evin camını kırmış. 'KIRMIŞ' sözcüğü burada gerçek anlamda kullanılmıştır.
ÖRNEK: Koca orman kısa sürede yandı. 'YANDI' sözcüğü burada gerçek anlamda kullanılmıştır.
2.Yan Anlamlı Sözcükler:
Bir sözcüğün gerçek anlamla ilişkisinin yanında yeni bir anlam kazanmasına yan anlam denir.
ÖRNEK: Sandalyenin ayağı kırılmış. 'AYAĞI' sözcüğü burada yan anlamda kullanılmıştır.
ÖRNEK: Kapının kolunu çıkarmış. 'KOLUNU' sözcüğü burada yan anlamda kullanılmıştır.
3.Mecaz Anlamlı Sözcükler:
Bir sözcüğün gerçek anlamından tamamen uzaklaşarak yeni bir anlam kazanmasına mecaz anlam denir.
ÖRNEK: Farkında olmadan arkadaşlarımın kalbini kırdım. 'KIRDIM' sözcüğü burada mecaz anlamda kullanılmıştır.
ÖRNEK: Otobüsü kaçırırsan biletin yanar. 'YANAR' sözcüğü burada mecaz anlamda kullanılmıştır.
4.Terim Anlamlı Sözcükler:
Bilim, sanat, meslek dalıyla veya bir konuyla ilgili özel ya da belirli bir kavramı olan sözcüklere terim anlamlı sözcükler denir.
ÖRNEK: Nota, sol anahtarı birer müzik terimidir.
ÖRNEK: Kromozom bir biyoloji terimidir.
SÖZCÜKTE ANLAMSAL İLİŞKİLER
1.Eş Anlamlı (Anlamdaş) Sözcükler:
Yazılışları farklı anlamları aynı olan sözcüklere denir.
öğrenci = talebe
öğretmen = muallim
okul = mektep
siyah = kara
2.Eş Sesli (Sesteş) Sözcükler:
Yazılışları aynı anlamları farklı sözcüklere denir.
'YÜZ' kelimesini inceleyelim
- Sınavdan yüz aldım.
- Yüzün neden asık?
- Koyunun derisini yüzdüler.
- Bir saattir yüzüyorsun.7
3.Karşıt (Zıt) Anlamlı Sözcükler:
Bir sözcüğün anlam olarak tersine denir.
ince = kalın
büyük = küçük
aşağı = yukarı
SÖZCÜKTE ANLAM OLAYLARI
Ad aktarması (mecaz-ı mürsel): Benzetme amacı gütmeksizin sadece çağrıştırmak amacı ile bir sözün başka bir sözün yerine kuulanılmasıdır.
ÖRNEK: Sobayı yaktı. sobayı yaktı cümlesinde yakılan şey soba değil içindekilerdir.
ÖRNEK : En son Sait FAİK' i okudum. bu cümlede okunan şey Sait FAİK değil onun kitaplarıdır.
a) insandan doğaya aktarma : İnsanlara ait organ, giysi isimleri ya da insani özelliklerin doğaya aktarılmasıdır.
ÖRNEK: Masanın ayağı kırıldı. ayak insana ait bir organdır ve insandan doğaya aktarım yapılmıştır.
ÖRNEK: İnsanlar dağın eteklerine yerleşmiş. eteklerine sözcüğü dağa ida yapılmıştır.
b) doğadan insana aktarma: Doğaya ait özelliklerin insana aktarılmasıdır.
ÖRNEK: Bu odunla yeni tanışmıştı. odun kelimesi dia dır.
ÖRNEK: Aslanlarımız bunu da başarır. aslanlarımız kelimesi dia dır.
c) duyular arası aktarma: Bir duyu organının özelliğinin başka bir duyuya aktarılmasıdır.
ÖRNEK: Çocuk çok tatlı bakıyordu. tatlı= dil , bakmak= göz duyu organlarıyla gerçekleşir.Yani dil⇒göz
ÖRNEK: Keskin koku etrafa yayılmıştı. ten⇒burun
DOLAYLAMA
Bir varlığı ya da kavramı birden fazla sözcükle yeniden isimlendirmektir.
ÖRNEK: Derya kuzuları yeni tutulmuştu. derya kuzuları=balık
ÖRNEK: Kara elması=kömür Beyaz perde=sinema Yavru vatan=KIBRIS
SÖZ GRUPLARINDA ANLAM
DEYİM:
Bir olayı, bir durumu, bir kavramı daha etkileyici anlatmak için bir araya getirdiğimiz sözcüklerden oluşan kalıplaşmış sözcük topluluğuna deyim denir.
a) Deyimlerde sözcüklerin yerine eş anlamlısı kullanılmaz.
ÖRNEK: yaş tahtaya basmak deyimini ıslak tahtaya basmak olarak kullanamayız.
b) Deyimler cümle niteliğinde de olabilir.
ÖRNEK: Sakalım yok ki sözüm dinlensin.
ATASÖZÜ:
Atalarımızın hayat görüşlerine en öz biçimde anlatan ders çıkarttığımız söyleyeni belli olmayan kalıplaşmış söz gruplarına atasözü denir.
a) Ders verici ve yol göstericidirler.Genellikle mecaz anlamlıdırlar.
ÖRNEK: Bugünün işini yarına bırakma.
SOYUT SOMUT ANLAM İLİŞKİSİ
Duyu organlarının en az biriyle algılanabilen varlıklar için kullanılan sözcüklere somut anlamlı sözcükler; duyu organlarınızın hiçbiriyle, algılayamadığımız, zihnimizde tasarladığımız duygu, düşünce ve kavramlar için kullanılan sözcüklere soyut anlamlı sözcükler denir.
SOYUT SÖZCÜKLER: sevgi, korku
SOMUT SÖZCÜKLER: kalem,kitap
NİTELİK NİCELİK YÖNÜNDDEN ANLAMSAL İLİŞKİLER
Nitelik: Bir kavramın, fiilin veya nesnenin nasıl olduğunu, ne gibi özellikler taşıdığını anlatan sözcüklere nitelik anlamlı sözcükler denir.
ÖRNEK: Kaliteli yaşam sürmek çok zordur. kaliteli sözcüğü nitelik bildirir.
Nicelik: Belirtilen bir kelimenin sayılabilen, ölçülebilen, az veya çokluk durumunu belirten sözcüklere
nicelik anlamlı sözcükler denir.
ÖRNEK: Üç kilo patates verir misin? üç kilo nicelik bildirir.
GENEL ÖZEL ANLAM İLİŞKİSİ
Anlamca geniş kapsamlı olan sözcüklere genel anlamlı sözcükler, anlamca daha dar kapsamlı olan sözcüklere özel anlamlı sözcükler denir.
Gül-Çiçek-Bitki-Canlı sıralamasında gül en özel, canlı en genel kavramdır.
Ülke-Şehir-İlçe-Cadde sıralamasında ülke en genel, cadde en özel kavramdır.
İKİLEMELER
Anlamı güçlendirmek için aynı sözcüklerin veye karşıt sözcüklerin tekrarlanmasıyla oluşturulan söz gruplarına denir.
ÖRNEK: Aşağı yukarı beş yaşlarında bir oğlu vardı.
ÖZDEYİŞ:
Bir duyguyu,düşünceyi kısa ve özlü bir biçimde anlatan söyleyeni belli söz gruplarıdır.
ÖRNEK: Hedefi olmayan gemiye hiçbir rüzgar yardım etmez. ( MONTAİGNE)
YANSIMA SÖZCÜKLER
Doğdaki seslerin taklit edilmesiyle oluşan seslerdir.
ÖRNEK: Nehirde sular şırıl şırıl akıyordu.